Patentler, Android ve HTC

Geçtiğimiz haftanın önemli gelişmelerinden biri -en azından benim için- Asya’nın en büyük ikinci telefon üreticisi HTC’nin Apple’ın açtığı patent ihlali davasında ilk raundu kaybetmesi oldu. Her ne kadar bu sıradan bir şirket haberi sayılsa da aslında hem biz Android kullanıcıları hem de yazılım patentlerine karşı olan insanlar için önem taşıyan bir gelişme. Yazılım patentinden konuyu açmışken ilk etapta belki yazılım patenti nedir meselesinde biraz bakmak gerekiyor.

Meseleyi biliyorum diyenler biraz daha aşağıdan devam edebilir. Yok böyle iyi diyenlere iki dakikada tarih dersi geliyor. Efenim bildiğiniz gibi insanoğlu/kızı özellikle sanayi devrimiyle birlikte alet işler el övünür sözünün kavramını biraz daha net olarak kavramış olacak ki icatlarını korumak, hayatlarını vakfettikleri çalışmalarının kendileri adına tescil edilmesini arzulamışlar. Zamanla bu arzuların etkisiyle güdülenen insanlar bunun için hem uluslararası hem ulusal düzeyde fikri mülkiyeti koruyacak kurumlar geliştirmişler. Bu kurumlar temelde iki dala ayrılıyor. İlki fikri mülkiyet başlığı altında toplanırken bugün HTC’nin başını ağırtan diğer kurumsa patentler olmuş. Patent mevcut tekniği ileri götüren yeni bir icat yeni bir buluş meydana getirildiğinde bu buluştan belirli bir yıl süresince sadece buluş sahibinin ve onun yetki verdiği insanların yararlanmasını sağlayan bir koruma yolu. Patentlerin Amerika ve Avrupa’da birbirlerinden en çok ayrılmasını sağlayan şey ise Amerika’nın yazılım konusunda patentlerin olabileceğini kabul ederken Avrupa’nın bunu kabul etmemesi.

Yazılımın doğası gereği patentle korunması son derece manasız. Zira örneğin bir ilaç formulünün patentini aldığınızda bir hastalığı belirli bir metodla tedavi eden belirli bir formül elde ediyorsunuz ve bu formül korunuyor. Bununla birlikte ne yazık ki yazılımda yazdığınız kodun değil ama yazılan koddan daha önemli bir şeyi bu kodu yazma nedeninizi yani çalışma metodunuzu patentliyorsunuz. Bu durumda hangi kodu yazarsanız yazın ya da hangi dilde olursa olsun bir işi çözme metodu olarak bir yazılım patentine konu olan yöntemi uygularsanız o patenti ihlal etmiş olursunuz. Şimdi bu konuyu bir örnekle somutlaştıralım. Örneğin bir firma internet üstünden satış yaparken tek tuşla satın alma diye bir metod geliştiriyor. Bu sayede kredi kartınızı ve adresi önceden kaydedip istediğiniz ürünü tek tuşa basarak kapınıza kadar getiriyorsunuz. Bu metodu Amerika Patent Ofisi’nde bir yazılım olarak patentliyor. Bunun akabinde her ne kadar farklı bir kod yazılmış olsa bile Amerika’da başka bir kişinin aynı metodu kullanarak satış yapması patent sahibinin iznine bağlanıyor. Bu yüzden bu metodu kullanan bir firma açılan dava sonucunda sırf patenti ihlal etmemek için bir adım daha eklemek zorunda kalmıştı zamanında. Bu kısa tarih dersinden sonra şimdi gelelim konumuza.

Efenim bildiğiniz gibi HTC Android ile birlikte Samsung’un ardından Asya’nın ikinci en büyük telefon üreticisi konumunda. Bununla birklikte HTC’nin bir diğer özelliğiyse aynı zamanda Google tarafından piyasaya sürülen Nexus One’ın üreticisi olması. Apple geçtiğimiz aylarda Nexus One üstünden HTC’nin Apple’a ait iki patenti ihlal ettiğine dair Amerika’da bulunan ITC (Uluslarasası Ticaret Komisyonu) nezninde bir soruşturma başlatılmasını istedi. ITC son zamanlarda özellikle patente ilişkin konularda olan uyuşmazlıklara bakan bir kurum haline gelmiş durumda. Her ne kadar bir mahkeme olmasa da ITC’nin elinde özellikle büyük üreticileri son derece korkutan bir güç var. ITC Amerika’ya ithal edilen her bir ürünün ülkeye ithalat iznini veren kurum olduğu için eğer bir fikri mülkiyet ihlali olduğu kararına varırsa o ürünün ülkeye sokulmasını engelleme / ürünlerin ülkeye sokulduğu durumda satıştan menine karar verebiliyor.

Yapılan soruşturma kapsamında ilk etapta kurumun ilgili yetkilisi HTC’nin iki patenti ihlal ettiğine karar verdi. Bu kapsamda Apple’ın hem donanımın seri gelen verileri paralel işlemesi hem de verilerin belirli bir sistematik ile parelel işlenmesine dair olan iki patentine ait fikri mülkiyetin HTC tarafından izinsiz kullanıldığına dair bir öngörü oluşmuş durumda. Kurum ise kesin kararını altı kişilik komisyonun toplanacağı Aralık ayında verecek.

Yazılım uzmanları özellikle video / ses işleme ve Android’e eklenen hesaplar arasında etkileşime izin veren metodun patentleri ihlal ettiğini ve bunların Android’in neredeyse kalbinde olduğu için çevresinde dolanılmasının zor olacağını söylüyorlar. HTC her ne kadar yaptığı açıklamada Aralık ayına kadar bir çözüm bulunacağını söylüyor olsa bile durum hala çok karmaşık gözüküyor.

İlgililerin bileceği gibi daha önce Microsoft’da bir patentinin ihlal edildiği gerekçesi ile HTC ile anlaşmak istemiş ve bu kapsamda HTC sattığı her bir Android cihaz için lisans bedeli olarak MS’e 5$ ödemeyi kabul etmişti. Sırf bu sayede MS’in HTC’den yıllık 150 milyon $ gibi bir lisans parası alacağı kulislerde konuşulurken Apple’ın daha farklı bir plan içerisinde olduğu konuşuluyor. Son dedikodular Apple’ın bu patentlerin lisansını ya çok yüksek bedellerle HTC’ye vereceği ya da hiç vermeyeceği yönünde. Bu durumda eğer HTC yıl sonuna kadar bu patentlerde belirlenen metodların etrafından dolaşmanın bir yolunu bulamazsa Amerika piyasasınından tamamen çıkmak zorunda kalabilir. Daha korkutucu olan nokta ise Apple’ın bu davayı herhangi bir Android üreticisine yönlendirmesinin önünde herhangi bir engel kalmayacak olması. Her ne kadar bu durum doğrudan bizi ilgilendirmeyecek olsa bile -zira bu patentler ülkemizde ve Avrupa’da tanınmıyor.- Amerika gibi büyük bir piyasada bu denli bir darbe almak hem HTC ve üreticiler hem de Android açısından son derece yaralayıcı olacaktır.

Gelişmeleri takip edip aktarmaya çalışacağım. Bu arada merak edenler ilgili patentlerde neyin ihlal edildiğine dair bir tabloya bu adresten erişebilirler.